Page 3 - 1267898952-mayis-2018-dergisi.compressed
P. 3

Bize Boş Durmak Yakışmaz

             Başyazı


                                                        Dr. İbrahim ATEŞ
                                                        YOYAV Genel Başkanı

                       Ömür serveti, insanların sahip oldukları en   koşturmalıdır.  Bunun  için  biz  öteden  beri  “boş
                   büyük  servettir.  Dakikası  dahi  boşa  geçirilme-  durmak yok, koşturmak var” diyoruz.
                   mesi  gereken  bu  servetin  çar-çur  edilmesi  de,   Bir işi bitirince başkasına başlamak dinimi-
                   en büyük kayıptır. Çünkü bu serveti kaybetmek   zin direktifi, ilerlememizin îcâbı ve gelişmemizin
                   parayı pulu, malı mülkü ve makamı mevkii kay-  gereğidir.  Allah  Teâlâ,  kutsal  kitabımız  Kur’ân-ı
                   betmek gibi değil, kişinin geleceğini kaybetmesi   Kerîm’in İnşirah Suresi’nin 7-8. ayetlerinde: “Boş
                   demektir.  Zira,  ebedî  hayatı  kazanmak  veya   kaldın  mı  hemen  (başka)  işe  koyul  ve  yalnız
                   kaybetmek, ömür denilen bu zaman dilimi içinde   Rabbine yönel.” buyurmuştur.
                   olmaktadır.  Yaşanan  her  gün,  ömür  ağacından
                   düşen bir yaprak gibidir. Düşen yaprağı ağacın   Bazı  müfessirler  bitirilen  işi,  bazıları  da
                   dalına  tekrar  monte  etmek  mümkün  olmadığı   başlanacak  işi  ‘ibâdet’  olarak  yorumlamışlardır.
                                                               Bu  yorumların  ortak  noktası,  dünya  ve  ahiret
                   gibi, geçen günü geri getirmek ve dünü döndür-
                   mek  de  mümkün  değildir.  Eğer  geçen  zaman   arasındaki  dengeye  dikkat  edilmesi  gereğinin
                   ve yaşanan an faydalı bir iş ve uğraş ile ya da   vurgulanmış olmasıdır.
                   Yaradan’a ibâdet ve ta’atla değerlendirildiyse ne   Müslüman dünyası için ahiretini, ahireti için
                   güzel. Faydasız bir davranış, eğlence ve gafletle   de  dünyasını  terk  etmemeli,  hiç  ölmeyecekmiş
                   geçirildi ise ne kötü.                      gibi dünyası, yarın ölecekmiş gibi de ahireti için
                       Ahirette  insanların  pişmanlık  duyup  üzüle-  çalışmalıdır.
                   cekleri  iki  şeyden  biri  iman  ve  ibâdet  etmemiş   Ashâb-ı Kirâmdan Muaz bin Cebel (r.a.)’ın
                   olmaları,  diğeri  de  boşa  geçirmiş  oldukları  za-  oğluna verdiği şu öğüdü kulağına küpe etmelidir.
                   mandır.                                     Muaz bin Cebel oğluna: “Ey oğlum! Mümin olan
                       Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in, Abdullah   bir kimsenin iki hayırlı iş arasında olması lazım-
                   ibn  Abbas  (r.a.)’dan  rivayet  edilen:  “İki  nimet   dır. Yani bir hayırlı işi yaptığı zaman ikinci hayırlı
                   vardır  ki  insanların  çoğu  (onları  değerlendirme   işi  yapmak  niyetinde  ve  kararında  olmalıdır.”
                   hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.”   demiştir.
                   mealindeki hadîs-i şerîfinde dikkatimize getirilen   Müslüman,  sonu  cennet  oluncaya  değin
                   uyarı son derece önemlidir. Zira sağlık yaşamak   hiçbir bilgiye ve hiçbir hayırlı işe doymamalıdır.
                   için,  boş  vakit  de  kazanmak  için  önemlidir.  Bu   Ölünceye kadar ilim, ibâdet ve iyi bir işle hayırlı
                   gerçeği Kanunî Sultan Süleyman ünlü bir şiirin-  bir hizmetin müdâvimi olmalıdır. Hicr Suresi’nin:
                   de:                                         “Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde
                   “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,  edenlerden ol. Ve sana yakin (ölüm) gelinceye
                   Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” diye-  kadar Rabbine ibâdet et.” mealindeki son iki aye-
                   rek dile getirmiştir.                       tindeki ilahî uyarıya uymayı ilke edinmelidir.
                       Sağlık ve boş vakit herkes için hayatî ehem-  Kimse, kendini ilim, ibâdet ve iyilikten emekli
                   miyet arz eder. Boş vakit, ya çalışıp yararlı bir iş   etmeye yeltenmemelidir. Yaptığıyla yetinmemeli,
                   yapmak, ya Yaradan’a ibâdet etmek veya Allah   her  geçen  gün  yeni  ve  yararlı  bir  işin  peşinde
                   rızası  için  hayırlı  bir  hizmet  îfâ  etmek,  ya  da   koşmanın gayreti içinde olmalıdır. “Benim varlı-
                   dinlenip  enerji  edinmekle  değerlendirilmelidir.   ğım yedi neslime yeter. Daha fazla çalışıp ken-
                   Başka  bir  ifadeyle  hayat,  planlı  ve  programlı   dimi  yormama  gerek  yok  dememeli,  kendisinin
                   bir  şekilde  yaşanmalıdır.  İş  saatinde  çalışmalı,   ihtiyacı olmasa dahi, milletinin ve memleketinin
                   ibâdet  saatinde  ibâdet  edilmeli,  uyku  saatinde   ihtiyacını göz önünde bulundurarak, çalışıp üret-
                   de yatıp dinlenmelidir. Uyku saatinde oynayan,   meye ve insanlara ikram etmeye yönelmelidir.
                   iş saatinde uyuyan ve ibâdet saatine uymayan    “Kıyametin  kopacağını  bilseniz  (de)  eliniz-
                   insanların ilerleyemeyecekleri ve iflah olamaya-  deki fidanı dikiniz.” diyen sevgili Peygamberimiz
                   cakları bilinmelidir.                       (s.a.v.)’in  uyarısına  uymalı  ve  Hakk’ın  rızası
                       Müslüman,  boş  durmamalı,  hayır  işler  ve   doğrultusunda,  halka  hizmet  yolunda  yapılan
                   uğraşlarla ibâdet ve hizmetlerde yer almak için   çalışmalardan geri durmamalıdır.

                                                                                                      1
   1   2   3   4   5   6   7   8